Çağımızın Hastalığı: "Nomofobi"
Teknolojinin gelişimiyle birlikte tablet, telefon ve bilgisayarlara olan ilgimiz oldukça arttı. Tek bir tuşla ulaşmak istediğimiz birçok şeye ulaşmamızı sağlayan internetle hayatımız kolaylaştı. Bu durum hayatımızda gün geçtikçe daha büyük bir yere sahip olan internete bağlılığımızı da arttırdı.
Neredeyse artık elimizden düşmeyen telefon veya tabletlerle kendimize ayrı bir dünya yaratmış olduk. Teknolojinin gelişimi ve hayatımıza kattığı değişim ne kadar olumlu olsa da olumsuz yönleri de mevcuttur. Bunlardan biri de Nomofobi’dir.
Nomofobi Tanımı Nedir?
Teknoloji çağının hastalığı olarak bilinen Nomofobi, telefon bağımlılığı veya telefonsuz kalma korkusu olarak da tanınmaktadır. İngilizce’de “no mobile phobia” adıyla geçen Nomofobi, cep telefonunda online kalamama korkusu adıyla geçen bir hastalık türüdür.
Çocuklarda ve genç yaşta olan yetişkinlerde sıkça karşılaşılan bu durum özellikle sosyal medya kullanımıyla daha da artmıştır. Yapılan araştırmalara göre telefon kullananların %53’ü Nomofobi rahatsızlığına yakalanmıştır.
Nomofobi Belirtileri Nelerdir?
Kişi telefonu gittiği yerde sürekli yanında taşıyorsa, sinyalini kaybetmek istemiyorsa, telefon ile olan bağlantısını asla kesmiyorsa ya da sürekli şarj kontörlü yapıyorsa çağımızın hastalığı olan Telefonsuz kalma hastalığına yakalanmış demektir. Bu kişiler genellikle telefonu elinden düşürmez ve ekranı sürekli kontrol ederler. Telefonda zorunlu bir işleri olmasa da sürekli sosyal medya ya da internette gezinirler veya farklı aktiviteler yaparlar.
Bu kişilerin telefon ile bağımlılığı arttıkça sosyal çevresiyle de bağlantısı azalır. Bu durum kişinin sosyolojik yapısını oldukça olumsuz etkilemektedir. Telefonsuz kalma hastalığı, kişide obsesif hareketlere yol açmaktadır. Kişi telefonunun güvenli bir yerde olduğunu bilse dahi sürekli kontrol etme ihtiyacı duyar. Ayrıca sinyalinin çekmemesi ya da başka bir sebepten dolayı telefonu kullanamama durumunda kalan kişilerde anksiyete meydana gelmektedir.
Nomofobi Tedavisi Nedir?
Nomofobi tedavisinde yöntemler farklılık göstermektedir. Bunlardan birkaçından söz edecek olursak: kişiler arası danışma, bilişsel davranışçı terapi ve bağımlılık terapisinden söz edebiliriz. Ayrıca maruz bırakma tedavisi ile de oldukça iyi sonuçlar alınabilir. Hastayı fobisine maruz bırakarak farkındalık yaratılır. Bu sayede aslında ne yaptığını ve yaşamını nasıl sürdürdüğünü fark eder.
Bir başka tedavi türü ise bireysel tedavidir. Uzmanlar hastaların telefonlarının kontrolünü kendi ellerine almak yerine hastanın telefon kontrolünü nasıl sağlayacağı hakkında eğitimler verirler. Bu eğitim 4 aşamadan geçmektedir. Bunlardan ilki zamanlamadır. Hastadan özellikle akşam saatlerinde yalnızca birkaç saat telefonlarını kontrol etmeleri istenir.
Diğer aşama ise sosyal medyadır. Uzmanlar hastalara sosyal medyadan olabildiğince uzak durmaları gerektiğini ve insanlarla yüz yüze iletişim kurmaları gerektiğini anlatırlar. Üçüncü aşama telefondan gelen bildirimlerin kapatılması yönündedir. Bu sayede hastanın telefona bakma eğilimi azalacaktır. Son aşama ise telefonun içinde bulunan oyun, fotoğraf ve gereksiz uygulamaların silinmesidir.
Böylece hastanın telefondaki uygulamalara olan ilgisi azalacaktır. Son zamanlarda teknolojinin hızlı gelişimi karşısında telefonlara olan bağımlılığı azaltmak için insanlar kendilerine tedavi yöntemleri geliştirmektedir. Bunlardan biri de dijital detokstur. Nomofobi belirtilerine sahip kişiler dijital detoks ile telefondan uzaklaşarak kafa dinlemeyi tercih edebilir.
