Hamilelik döneminde birçok faydasının olduğu düşünülerek tüketilen bitkisel çaylardan adaçayı tüketimi sınırlı tutulmalıdır. Hatta mümkün olduğunca hamileliğin tüm evresinde tüketmemek daha faydalı olacaktır.
Gebeliğin ilk üç ayı düşük tehlikesinin en yoğun olduğu dönemlerdendir. Özellikle bu donemde düşük tehlikesi oluşturabilecek bitki çayları tüketimine dikkat edilmelidir.
Adaçayı Düşük Tehlikesine Yol Açıyor!
Bilimsel olarak yapılan araştırmalar neticesinde ABD Gebelik Derneğinin yayınladığı bilgi ile gebelik döneminde fazla miktarda tüketilen adaçayının zararlı olduğu bilgisine yer verilmiştir.
Adaçayının anne adaylarında ani tansiyon yükselmesi, rahim kaslarının gevşemesi ve plasentanın anne karnından erken ayrılarak erken doğuma ya da erken dönemde ise düşüklere neden olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda fazla adaçayı tüketiminin yan etkileri şunlardır;
- Gebelik sonrası tüketilen adaçayı süt kalitesinde değişime yol açar.
- Karaciğer fonksiyonlarını yavaşlatıcı özelliğe sahiptir.
- Uzun süreli ve fazla miktarda tüketimi sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler meydana getirir.
- Kadınsalar ya da erkeklerde fark etmeden hormonları etkiler dengelerinde değişim yaşanır. Buna bağlı olarak erkeklik hormonlarının azalması ile erkeklerde meme büyümesi, cinsel isteksizlik, sperm kalitesinde düşüklük meydana gelir.
- Kalp rahatsızlığı olan kişiler özellikle tüketmemelidir. Kalp ritim bozukluklarına sebep olur.
Adaçayı Östrojen Hormonunu Artırıyor!
Adaçayının kullanımında, kadınlık hormonu olarak tanınan östrojen hormonu ciddi miktarda artış gösterdiği bilinmektedir. Gebelik döneminde fazla salgılanan östrojen hormonu isr farklı sorunlara yol açmaktadır. Bunun en temel sebebi ise, gebelik dönemine giren anne adayının normal dönemlere göre östrojen hormonu seviyesi, %50 oranında artış göstermesidir. Zaten artmış olan östrojen hormonunu adaçayı takviyesi ile arttırmaya çalışmak sağlık sorunlarına sebebiyet verecektir.
Hangi Çaylar Düşük Yapmayı Tetikler?
Gebelikte düşük tehlikesinin en yüksek olduğu dönem olan ilk üç ay içerisinde, bazı bitkilerden yapılan çaylar tehlike arz ediyor.
Tüketim miktarının fazla olması ile düşük ihtimalini artıran bitki çayları arasında adaçayı, sinameki, fesleğen, keten tohumu, ahududu, biberiye, lavanta, yaban mersini, sarı kantaron, melisa yaprağı, kediotu, oğul otu, aleo vera, karahindiba çayları bulunmakta.
Bitkiler birçok farklı hastalığı, farklı şekillerde tedavi edici niteliklere sahiptir. İlaç içeriklerinin de bitkilerden oluştuğunu düşünecek olursak, etki düzeylerinin de fazla olma ihtimalini göz ardı edilmemelidir. Hamilelik döneminde her ilaç kullanılmadığı gibi, her bitki ve bitki çayı da bilinçsiz bir şekilde kullanılmamalıdır.
Örneğin sarı kantaron bitkisinin etkileri arasında adet düzensizliği yaşayan kadınlar için adet söktürücü özelliği bulunmaktadır. Âdet kanamalarının düzenli olarak desteklemek amacı ile tüketilen bu bitki, gebelik döneminde kullanıldığında düşük riskini yanında getirir.
Hamilelik döneminde fazla kafein tüketimi ise, anne ve bebeğin sağlığına tehlike arz etmektedir. Sağlıklı olarak nitelendirdiğimiz yeşil bitki çayında da kafein bulunmaktadır. Tüketim miktarına dikkat edilmelidir.
Adaçayı Hamileliğin Her Döneminde Tehlikeli Midir?
Adaçayı anne adaylarında tansiyon yükselmesine neden olur. Bu sebeple ilk üç ayda zaten düşük riski çok yüksek olduğu dönemdir ve tüketilmesi tavsiye edilmez. Diğer dönemlerde de tansiyonda görülen yükselme ve rahim kaslarında yaşanacak gevşeme nedeni ile, bebek gelişim evresini anne karnında henüz tamamlamadan erken doğum riski ile karşılaşabilmektedir. Adaçayı tüketimi ve miktarları için mutlaka kadın doğum doktoruna danışarak hareket edilmelidir.
Hamilelikte Hangi Bitki Çayları İçilebilir?
Gebelik döneminde, bebek ve anne sağlığı için tehlike arz etmeyen bitki çayları bulunmaktadır.
Rahatlatıcı özelliğe sahip olan papatya ya da rezene çayı idealdir. Gebelik döneminde yaşanan mide bulantılarının önüne geçmek için taze zencefil çayı mükemmel bir seçenek olur. Aynı zamanda gebelik dönemi bağışıklık güçlendirici, gribal enfeksiyonların önüne geçmek amaçlı da tüketilebilen kuşburnu, zencefil ve ıhlamur çayının gebelik döneminde olumsuz etkisi bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi daha stressiz atlatmak ve lohusalık döneminde anne sütünü artırmak, annede gaz oluşumunun önüne geçmek, anne sütünden bebeğe geçecek olan gazın önüne geçmek ve yine lohusalık döneminde de oluşacak stresi azaltmak için en iyi seçenekler arasında papatya, rezene, ısırgan otu çayları bulunmakta.
Gebelik döneminde kullanılabilecek bu bitki çaylarını eczanelerden hekim onayı ile satın almak, hekimin belirlediği miktarlara uygun olarak kullanmak hem doğru sonuçlar verir hem de anne ve bebeğin sağlığı olumsuz etkilenmez.
Hamilelik ya da lohusalık döneminde tüketilebilecek bitki çayları karışımlarını marketlerde ve eczanelerde hazır bir şekilde bulmak mümkün. Doktorunuza danışarak , aktardan kendiniz de alarak kullanabilirsiniz.
Gebelik döneminde, normal dönemlere göre vücut ana ihtiyacı olan su, miktarda artış gösterir. Bol sıvı ihtiyacını karşılayabilmek için mümkün olduğunca kafein içerikli içeceklerden uzak durulmalıdır.