Fotoyaşlanma (Photoaging) Nedir?

Fotoyaşlanma (photoaging) artık sıklıkla duymakta olduğumuz bir kavram haline geldi

Fotoyaşlanma (Photoaging) Nedir?

Fotoyaşlanma (photoaging) artık sıklıkla duymakta olduğumuz bir kavram haline geldi

Fotoyaşlanma (Photoaging) Nedir?
21 Haziran 2022 - 10:03

Fotoyaşlanma (photoaging) artık sıklıkla duymakta olduğumuz bir kavram haline geldi. Foto-yaşlanmanın tanımını; Güneşten gelen UVB ve UVA ışınlarının cilt üzerinde yaratmış olduğu yaşlanma belirtileridir şeklinde yapmak mümkün.

Daha basit bir anlatımla; Foto-yaşlanma uzun süreli güneşe maruz kalan cildimizde gelişen değişikliklerin bütünüdür. 1986 yılına kadar derinin güneş kaynaklı yaşlanması “dermatoheliosis” olarak tanımlanmış ancak bu yıldan sonra bu tanımlama yerine foto-yaşlanma; photoaging tanımı kullanılmaya başlanmıştır.

Uzmanlara göre ciltte görülen erken yaşlanma problemlerinin yüzde yaklaşık 80'inin çevresel faktörlere bağlı olarak geliştirildiği belirtilmektedir. Güneş ışınları ise bu çevresel faktörler arasında en önemli tehditlerden bir tanesini oluşturmaktadır. Güneşin zararlı ışınlarından kaynaklanmakta olan kırışıklık ve ince çizgiyi görünümleri yaşa bağlı olan biyolojik değişimlerden bağımsız bir şekilde anılmakta ve fotoyaşlanma adıyla bilinmektedir.

Fotoyaşlanmanın En Önemli Belirtileri Nelerdir?

Foto yaşlanmanın ilk belirtilerinden bir tanesi biraz şaşırtıcı bir etkiye sahip olsa da bronzlaşma olmaktadır. Özellikle yaz aylarında cilde besleyici veya koruyucu bir madde uygulamadan önce güneşe çıkılması bu konuda büyük olumsuzluklar yaratmaktadır. Çünkü savunmasız halde olan bir cilt için doğrudan temas halinde bulunan UVA ve UVB ışınları ilk başlarda çok hoş bir bronz görünüm olarak cilde yansıyor olsa da aslında cildin yapısının ve görünümünün zarar görmesine yol açmaktadır. Bu da cilt sağlığının olumsuz etkilenmesini ve görünümün en önemli etkenlerinden bir tanesi olan kolajen ve elastin liflerinin hasara uğramasına sebebiyet veriyor.

Güneşe koruyucu bir ürün kullanmadan çıkmak cildin daha dinç ve genç bir görünüm elde etmesini uzun vadede kalıcı bir şekilde gölgeleyebilmektedir.

fotoyaşlanma

Fotoyaşlanma Neden Oluşur?

Dünyamız göründüğü gibi yalnızca sarı bir ışık ile değil farklı dalga renklerinde ve boylarındaki ışınlarla güneş ışığını karşılamaktadır. Ultraviyole B ve Ultraviyole A şeklinde tanımlanan bu ışınlar dünya üzerindeki bütün canlılar gibi insanlar için de önemli gereklilikler taşıyor. Fakat güneşin bu ışınlarına belli bir süreden çok daha fazla maruz kalmak vücutta çeşitli zararlar oluşturmaya başlayabilmektedir. Bu zararların en başında ise vücudunun nem kaybına uğraması yer alıyor.

Nemini ve ışıltısını kaybeden ciltler her zaman mat gergin ve kuru bir görünüme sahip olurlar. Cilde bu anlarda yeterli derecede nem desteği sağlanmadığı durumlarda fotoyaşlanma diye adlandırılan süreç başlıyor. Cildin nem eksikliğinden kaynaklı olarak cilt, görünümünü onarmak ve yenilenmek için ihtiyaç duyduğu suyu karşılayamıyor. Bu da cildin en önemli yapı taşlarını oluşturan elastin ve kolajen gibi proteinlerin ciddi derecede hasar görmesine yol açabiliyor. Foto yaşlanma etkileri tüm bu olumsuzlukların sonucunda ortaya çıkıyor.

Fotoyaşlanmanın Cilde Etkileri Nelerdir?

Ciltte yer alan ince çizgi ve kırışıklıkların önemli bir kısmı biyolojik süreçlerin sonucunda meydana gelmektedir. Bir diğer kısmı da güneş ışınlarından dolayı meydana gelmektedir. Bu da fotoyaşlanmanın cilt üzerinde etki göstermesini sağlamaktadır. Foto yaşlanmanın önüne geçilmediği takdirde cilt;

  • Kişileri olduğundan daha olgun ve yaşlı gösterebilir.
  • Uygulanmakta olan cilt bakım aşamalarından beklenen sonuçlar elde edilemeyebilir.
  • Gerekli önlemler alınmadığı takdirde ilerleyen zamanlardan erken sarkma ve kırışıklık gibi görünümler artabilir.
  • Cildin devamlı gergin ve hassas bir hale gelmesine yol açabilir.

fotoyaşlanma

Fotoyaşlanmanın Etkilerinden Korunma

Fotoyaşlanma diye adlandırılan durumdan korunmanın ilk ve en önemli koşulu düzenli bir şekilde güneş koruyucu ürünleri ve nemlendirici kullanmaktır. Güneş koruyucu ürünlerini kullanmayı asla ihmal etmemelisiniz. Hem de dört mevsim boyunca bu ürünleri düzenli bir şekilde kullanmalısınız. Güneş ışınları yalnızca yaz aylarında değil tüm yıl boyunca ulaştığı için güneş ışınlarının olumsuz etkilerinden korunmanız gerekmektedir. UVB ışınları camdan ve bulutlardan geçemezken UVA ışınları cildin çok daha derinlerine nüfuz ederek zararın büyük bir kısmının oluşmasına sebebiyet vermektedir.

Bu nedenle kış günlerinde dahi gündüz bakım rutini ihtiyaçlarınızın arasına mutlaka güneş koruyucu eklemelisiniz. Aksi takdirde cam kenarında otururken bile içeri süzülen güneş ışınları yalnızca içinizi ısıtmakla kalmayıp cildinizi yavaş yavaş fotoyaşlanmaya karşı dirençsiz hale getirebilir. Cildinizdeki ince görünümlü kırışıklıklara bakarak fotoyaşlanmayı engelleme noktasında geç kaldığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Fakat bu konuda tercih edebileceğiniz ürünler fotoyaşlanmayı engellemenizi sağlayacaktır.

Özellikle hiyonironik asit ve gliserin içeren formüller fotoyaşlanmanın engellenmesinde büyük rol oynamaktadır. Aynı zamanda retinol içeren formüller deneyerek cilt görünümünün yenilenme sürecini hızlandırabilir ve cildin günden güne daha esnek bir yapıya bürünmesine yardımcı olabilirsiniz.