Şimdiye kadarki en iyi TV dizileri bile bazı bölümleriyle izleyicilerinden yoğun eleştiriler almıştır. En çok sevilen dizilerin bazıları özellikle final bölümleri nedeniyle yerden yere vurulurken, bazıları da kutuplaştırıcı olmakla suçlanıyor.
Her hafta harika televizyon dizilerinin yeni bölümleri hayranlarıyla buluşsa da bazı bölümler izleyiciler tarafından pek ilgi göremeyebiliyor. Mesela Ross ve Rachel’ın romantizm hikayesini tamamen bir klip şovuyla anlatan Friends bölümü veya Eleven’ın kaçak bir çeteyle takım kurmak için firar ettiği Stranger Things bölümü…
İŞTE DİZİLERİN EN SEVİLMEYEN BÖLÜMLERİ
İngiltere’nin en çok okunan gazetelerinden Independent, Game of Thrones, Breaking Bad ve The Wire’ın da aralarında olduğu en çok sevilen dizilerin en nefret edilen bölümlerini derledi. Ortaya ise bir hayli ilginç sonuçlar çıktı…
Black Mirror, “The Waldo Moment” – İkinci sezon, Üçüncü bölüm
Çılgınca, yaratıcı ve sürükleyici anlarla dolu bir dizi olarak nitelendirilen Black Mirror’un ikinci sezon üçüncü bölümü ise eleştirilerden nasibini aldı. Dizinin yaratıcısı Charlie Brooker bile, daha sonra, bölümü yazmak için ikinci bir şansı olsaydı, geri dönüp her şeyi farklı yapacağını itiraf etti. Hayranlar hemfikirdi: Black Mirror’un bu bölümü beklentileri karşılamadı!
Stranger Things, “The Lost Sister” – İkinci sezon, Yedinci bölüm
Independent’e göre, ikinci sezon yedinci bölüm belki de Stranger Things’in en garip bölümüydü. İkinci sezonun gidişatından tamamen bağımsız, olaylardan kopuk bu bölümde Eleven’ın evden ayrıldığını ve Dr Brenner’ın bir diğer kurbanı olan Kali de dahil olmak üzere bir çeteyle takım kuruyor. Kali’nin acımasız tavrının Eleven’ı korkutması da dizinin diğer bölümleriyle çelişen bir an olarak hafızalara kazındı.
Arrested Development, “Saving for Arraignment Day” – Beşinci sezon, 14. bölüm
Dizinin beşinci sezonu genel olarak çok beğenilmese de 14’üncü bölüm, mahkeme sahnesi, takip etmesi zor başka bir plan ve Arrested Development’ı tüm zamanların en komik dizilerinden biri yapan şakaların eksikliğiyle oldukça eleştirildi. Dizinin beşinci sezonunun önceki sezonları mumla arattığı belirtildi.
Friends “The One with the Invitation” – Dördüncü sezon, 21. bölüm
Yönetmenler ne kadar klip yayınlamayı sevse de izleyicilerin bu durumu aynı şekilde görmediğini belirten Independent, bir dizi flashback’in yaşandığı bölümde oss’un Rachel’a yaklaşan düğününe bir davet göndermesi de çok tartışıldı. Ancak izleyiciler, geçmişe dönüşlerin işe yaramadığını söylerken Ross ile Rachel’ın karmaşık geçmişini keşfetme çabalarını da pek beğenmedi.
The Simpsons, “Lisa Goes Gaga” – 23. sezon, 22. bölüm
Tüm zamanların en iyi animasyon dizilerinden biri olan The Simpsons, 10’uncu sezondan sonra eleştirilerin de hedefi oldu. Birçok kişi dizinin eski tadı vermediğini söylerken, özellikle 23’üncü sezon 22’inci bölüm çokça eleştirildi. Lady Gaga, okulda zorbalığa maruz kaldıktan sonra depresyona giren Lisa’yı neşelendirmek için Springfield’a gider.
“Malibu Stacey” döneminin feminist Lisa’sını düşündüğünüzde, bu bölüm onun gerçek karakterinden olabildiğince uzaklaşmış gibi göstermesi de eleştirilerin başlıca nedenlerindendi. Ayrıca hayranları bölümün Lady Gaga’nın reklamı gibi olduğunu savundu. Ayrıca eski sezonlardaki ünlülerle olan bölümlere bakıldığında hayranları Simpsons’ın o muhteşem ilk sezonlardan ne kadar uzakta olduğunu söylüyor.
The Walking Dead, “Start to Finish” – Altıncı sezon, Sekizinci bölüm
Hayranlar, Rotten Tomatoes’daki en düşük reytingli bölümlerden biri olan bu sezon ortası finalinden pek mutlu değildi. Bölüm monoton ve sinir bozucu olarak nitelendirilirken, en önemli bölümlerden birinin hayranların yanıtlamak istediği birçok soruya gerçek bir yanıt bulmaması da çokça eleştirildi.
Lost, “Fire + Water” – İkinci sezon, 12. bölüm
Lost’un en kötü bölümünden bahsederken, hayranların çoğu Jack’in dövmeleriyle ilgili olan “Stranger in a Strange Land” diyebilirdi. Bununla birlikte, Charlie’nin Claire’in bebeği Aaron’u “kurtarma” takıntısına odaklanan “Ateş + Su” bölümü de dizinin en sevilmeyen bölümlerinden biri olarak gösteriliyor. Bölümün yazarları Edward Kitsis ve Adam Horowitz’in ne düşündüğünü hayal etmek zor.
Dexter, “Remember the Monsters?” – Sekizinci sezon, 12. bölüm
Başından beri, Dexter son derece inişli çıkışlı bir dizi olarak değerlendirilse de Dexter Morgan, meşhur “Bay Harbor Kasabı” olarak mı ifşa edilecek yoksa itiraf mı edecek? sorusu herkesin aklındaydı. Ancak dizinin finalinde hiç kimsenin beklemediği bir şey oldu ve Dexter oduncu olmak için Oregon’a gitti. Final, dizinin en kötü bölümü olmasının yanı sıra, şimdiye kadarki en kötü televizyon dizisi finali için de güçlü bir aday olarak ünlendi.
The Wire, “Ebb Tide” – İkinci sezon, birinci bölüm
İkinci sezonun ilk bölümü bu çok sevilen dizinin hayranlarını ikiye böldü. Birçoğu, doğrudan birinci sezonun bittiği yerden devam etmesini istedi – Avon, Stringer ve Omar ve diğerleri ile projelerde: Bunun yerine Baltimore Limanı’ndaki tamamen yeni bir stevedor dünyasına yolculuk yaptılar. İkinci sezon aniden odağını rıhtımlarda organize bir suç raketine çevirdi ve bu değişiklik herkes tarafından pek de beğenilmedi.
The Sopranos, “Christopher” – Dördüncü sezon, üçüncü bölüm
Kabul edelim ki Sopranos’un en kötü bölümü bile aslında o kadar kötü değil. Ancak bu bölüm hayranlarını karışık duygulara sürüklemiş. Silvio’nun bir grup Columbus Günü protestocusu ile itişip kakıştığı bölüm yazarları karmaşık temaları tek bir bölümde toplamakla eleştirildi.
Breaking Bad, “Fly” – Üçüncü sezon, onuncu bölüm
Hayranlarını ikiye bölen bölüm, sanatsal bir zafer ya da gösterinin tarihindeki en kötü bölüm olarak değerlendirildi. Rian Johnson’ın yönettiği bölüm kesinlikle cüretkar sahneleriyle öne çıkarken, bölüm iki ana karakterinin bir sineği ezmeye çalışması etrafında toplanıyor. Meth patronu Walter White ve suç ortağı Jesse Pinkman, Gus Fring’in uyuşturucu laboratuvarında bütün geceyi sinekle uğraşarak geçirirken, bu süreçte hayatlarının zorluklarını hatırlar ve en kötü anlarını düşünür. Hayranları bölümün dramatik bir ironi taşıdığını düşünürken, bazıları çok sevmiş bazıları da nefret etmiştir.
Game of Thrones, “Breaker of Chains” – Dördüncü sezon, üçüncü bölüm
Game of Thrones’un final bölümü eleştirilerin merkezinde yer alırken, dördüncü sezon üçüncü bölüm de eleştirmenler ve hayranları tarafından pek ‘anlaşılamadı’ Jaime Lannister’ın kız kardeşi Ceresi’ye tecavüz ettiği bölüm(ölü oğulları Joffrey’nin cesedinin yanında), kitaptan tamamen farklı ve Jamie Lannister’ın o güne kadar anlatılan karakterine uymadığı gerekçesiyle çok eleştirildi. Eleştirmenler, cinsel istismarın yersiz kullanıldığını ifade ederken dizinin severleri de bölümü akışa pek yakıştıramadıklarını dile getirdi.