Sosyal Medyanın Olumsuz Etkileri
Sosyal medya son 20 yıl içinde hayatımıza girmiş yeni bir iletişim aracı
Sosyal medya son 20 yıl içinde hayatımıza girmiş yeni bir iletişim aracı. Aslında ilk başlarda sosyal medya araçları insanlar tarafından bilinmiyordu. Hatta bu denli popüler olacağı bile düşünülmüyordu. Fakat, insanların birbirlerine ulaşma amacıyla kurulan sosyal platformlar, günümüzün vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Mesajlaşma, iletişim, paylaşımın yanında ticari ve endüstriyel işlerin yönetildiği bir mecraya dönüştü.
Peki ya 7’den 70’e herkesin kullandığı sosyal medya hayatımızı kolaylaştırırken, hangi açılardan bizi olumsuz etkiliyor? Sosyal medyanın bilinen zararları neler?
Yarattığı İllüzyonSosyal ortamlarda paylaşılan görüntülerin çoğu manipüle etmeye yönelik paylaşımlardan oluşmaktadır. Ne kadar manipülatif olduklarının farkında olsanız bile, bir aşamadan sonra bu gerçekliği unutursunuz. Böylece, zaman içinde kendinize ve çevrenize olan güveni yavaşça kaybedebilirsiniz.
Ayrıca, sosyal medya paylaşımları psikolojide “Yüzen Ördek Sendromu” olarak adlandırılan bir fenomenin ortaya çıkmasına da sebebiyet vermiştir. Bu fenomen, ismini ördeklerin yüzme şeklinden alır. Her nasıl ördekler dışarıdan ne kadar kusursuz ve kolay yüzüyormuş gibi görünse de işin aslı öyle değildir. Ördekler suyun üzerinde durmak ve hareket edebilmek için büyük çaba ve enerji harcar. Yüzen Ördek Sendromu, aynı şekilde insanların sadece en mutlu anlarını paylaşarak dışarıya verdikleri “Benim hayatım mükemmel!” illüzyonunun tanımıdır. Dışarıdan her zaman mutlu gibi görünen insanların aslında hayatlarının sadece mükemmel kısmını takipçilerine yansıtmaktadır.
İzolasyonPennsylvania Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmanın sonucuna göre, Facebook, Snapchat ve Instagram’ın yüksek kullanımı yalnızlık duyguları ile ters orantılı. Yani bir insan ne kadar çok bu sosyal platformları kullanıyorsa, o denli kendini daha az yalnız hissediyor. Fakat tersine, çalışmanın bulduğu diğer bir sonuç bizleri bambaşka bir noktaya götürüyor. Çünkü sosyal medya kullanımını azaltan insanların zaman içinde daha az yalnız ve izole hissi yaşayacağı aktarılıyor. Böylelikle genel refahınızın ve hayat kalitenizin artabileceği belirtiliyor.
İnsanlar zihinsel olarak sağlıklı kalabilmek için yüz yüze iletişime ve bağlantıya ihtiyaç duyarlar. Dünya üzerindeki hiçbir şey ruh halinizi, sizi önemseyen bir insan ile göz göze gelmekten daha hızlı ve daha etkili bir şekilde iyileştiremez. Bunun kadar stresi azaltabilecek etken sayısı oldukça sınırlıdır. Bu sebeple sosyal medya etkileşimini yüz yüze ilişkilere göre daha az önceliklendirmelisiniz. Böylece anksiyete ve depresyon gibi duygu durum bozukluklarını geliştirme olasılığını düşürür veya şiddetlendirme riskini azaltabilirsiniz.
Siber ZorbalıkGençlerin bir kısmı sosyal platformlar üzerinden zorbalığa maruz kaldığını bildiriyor. Veya diğer birçok sosyal platform kullanıcısının rahatsız edici yorumlarına ve fotoğraflarına maruz kalıyor. Özellikle Twitter gibi sosyal platformlar, sosyal medya zorbaları için harika bir ortam oluşturuyor. Sosyal medya zorbaları, insanlarda kalıcı duygusal izler bırakabilecek incitici söylentiler, yalanlar ve suistimallerde bulunarak sosyal medya kullanıcılarını eziyet etmekten zevk alıyorlar.
Siber zorbalığın bir diğer yüzüyle siyasi rekabette de görüyoruz. Ortaya atılan iddiaların araştırılmadan çok hızlı bir şekilde sosyal platformlarda (ki çoğu zaman bilinçli olarak yapılıyor) paylaşımların sonuçları, kişilerin veya kurumların hedef haline gelmesine, siber zorbalığa maruz kalmalarına hatta yargılanmalarına kadar gidebiliyor.
Son günlerin ülkemizin siyasi ortamında en güncel ve hararetli tartışmaların başında gelen “Sosyal Medya” paylaşımlarının daha sıkı denetlenmesini, uygunsuz ve yalan içeriklerden dolayı paylaşım sahiplerinin 5 yıla varan hapis cezalarına çarptırılmasını ön gören yasa tasarısı tüm toplum tarafından tartışılıyor.
İktidarın siber zorbalığı önlemeye, muhalefetin ise, kişilerin ifade hürriyetini kısıtlamaya yönelik olduğu fikrinde olduğu yasa tasarısı üzerine daha çok konuşulacak gibi görünüyor.
NarsisizmSürekli özçekimler paylaşmak veya en derindeki düşüncelerinizi sosyal medyaya aktarmak gün sonunda bencil bir benlik inşa etmenize sebep olabilir. Sağlıksız bir bencillik yaratarak günlük sosyal hayatınızın kalitesini düşürebilir ve sizi gerçek hayattaki bağlantılarınızdan uzaklaştırabilir.
Sosyal Medya BağımlılığıÖyle veya böyle, sosyal platformların kullanımı çoğu insan için bağımlılık ile son buluyor. Sürekli profillerini kontrol etme isteği duymalarına sebebiyet veriyor ve telefonların ellerden düşmemesine yol açıyor. Hal böyle olunca koca bir nesil elinde telefonla yürüyen zombiler gibi ortalıkta dolaşıyor. Bununla beraber gelen boyun fıtığı, el ağrıları, göz bozulması gibi problemler de cabası. Özellikle gençler arasında daha fazla görülen sosyal medya bağımlılığı, sosyal platformları kullanımının ciddi bir olumsuz yan etkisi olarak uzmanları endişelendiriyor.