Kolajen ile Canlı Bir Cilt Mümkün...
Kolajen; vücutta deri, kemik, tendon, ligamentler başta olmak üzere pek çok organda bulunan bir yapısal proteindir
Kolajen; vücutta deri, kemik, tendon, ligamentler başta olmak üzere pek çok organda bulunan bir yapısal proteindir. Vücutta en çok bulunan proteindir ve tüm vücut proteinlerinin üçte birini oluşturur. Bağ dokunun oldukça önemli bir bileşeni olan kolajen, dokuları yapıştırıcı gibi bir arada tutar. Vücutta çokça bulunan ve farklı dokularda çeşitli görevleri olan kolajen, vücut yapısının koruyan temel maddedir.
Sigara kullanımı yaşın ilerlemesi, aşırı stres, hareketsizlik ve hava kirliliği cilde elastikiyet sağlayan kolajen miktarının azalmasına sebebiyet veriyor. Bu noktada ciltte ciddi derecede kırışıklıklar, sarkmalar, matlaşma ve kuruluk gibi olumsuz etkiler gözlemlenebiliyor. Son zamanlarda cildin kaybettiği kolajen miktarını yeniden kazandırabilmek amacıyla takviye edilen kapsül, toz veya tablet şeklinde satışa sunulan kolajen bakımından zengin ürünler sıklıkla tercih ediliyor.
Fakat bahsi geçen bu ürünler her zaman bir uzman doktor kontrolünde ve bilinçli bir şekilde kullanılmalıdır. Şimdi bizler kolajenin cilt sağlığına etkileri ve takviye ürün olarak kullandığınız günler için dikkat etmeniz gereken hususlara değineceğiz.
Kolajen yalnızca cilt sağlığı için değil vücudumuz için de önemli bir yere sahiptir. İsmi sıklıkla cilt sağlığı konusunda anılmakta olan kolajen, vücudumuz için olmazsa olmaz bir protein olmaktadır. Kolajenin temel görevi vücut bütünlüğünü koruyarak bağ dokusunu güçlendirmektir. Cildimiz üzerine birçok olumlu etki bırakan kolajen; eklem, kemik, doku ve kaslarda miktarda bulunuyor. Yaşlanmaya başladıkça kolajen üretimi azalıyor ve özellikle 25’li yaşlardan sonra her yıl yaklaşık % 1 oranında kaybedilmektedir.
Vücudumuz kolejini kaybettiği zaman cilt elastikiyetini yitirmekte ve ciltte sarkma, ciltte kuruma, kırışıklık ve güneş lekeleri gibi problemler görülmektedir. Kolajen sarkma ve kırışıklık gibi yaşlanma belirtilerini en aza indirgeyerek daha parlak ve canlı bir cilde sahip olmayı kolaylaştırıyor. Daha genç görünüm elde etmenizi sağlayan kolajen vücudun önemli bir proteinidir.
Günde 1 gr olacak şekilde düzenli olarak 12 hafta aldığınız zaman cilt kuruluğunda %70 , kırışıklıklarda ise %12'ye varan azalmalar görülmüştür. Alınan kolajen takviyesinin cilt kırışıklıklarını azaltma ve deri elastikiyetinde artış sağladığı belirlenmiştir. Kolajen takviyeleri cildin ihtiyaç duyduğu kolajen üretimini tetiklemesi sayesinde cildin daha gergin yumuşak ve nemli olmasını sağlıyor.
Aynı zamandan kolajen takviyeleri, tırnakların daha sağlam ve parlak bir yapıya erişmesini sağlıyor. Bu konuda yapılmış olan bilimsel çalışmalara göre kolajen takviyelerinin içerisinde yer alan kolajen peptitleri ciltteki kırışıklıkları ve kuruluğu önlemeye yardımcı olmaktadır.
Ürün Seçimine Dikkat EdinToz, sıvı, tablet ve hatta sakız biçiminde olarak bulunabilen kolajen takviyeleri öncelikli olarak sindirim sisteminde yapı taşı olan aminoasitlere parçalanmaktadır ve bu aminoasitler bir zaman içerisinde kana karışmaktadır. Bu sorunu aşabilmek adına Koleji'nin biraz daha parçalara ayrılmış hali olan hidrolize kolajen içeren bir çeşit takviye geliştirilmiştir. Hidrolize, ve formların tercih edilmesidir.
Kullanmış olduğunuz kolajenin miktarı sonucu daima etkilemektedir. Kolajen takviyesi sağlamak istiyorsanız tercihen bu miktar 10 gr veya en az 5 gr şeklinde olmalıdır. Kolajen açısından zengin olan bu takviyenin C vitamini, demir, çinko ve bakır içermesi etkiyi gözle görülebilir derecede arttırabilir.
Kolajenin birbirinden farklı tipleri mevcuttur ve farklı dokularda farklı yoğunluklarda yer alabilmektedir. Örneğin; cildinizin %80’ini kolajen tip 1 ve 3 oluşturmaktadır. Bu nedenle, cildinize destek olacak şekilde kullanacaksanız Tip 1 ve 3 kolajen karışımlarını tercih etmeniz gerekir. Takviye üründeki Koleji'nin kaynağı tavuk, balık veya sığır olabilmektedir.
Genellikle kaynağı balık olan kolajen içeren ürünler sıklıkla önerilmektedir. Balıktan elde edilmiş olan kolajen çok daha küçük moleküller boyuttadır ve bu da emilimi arttırmaktadır. Kolajen takviyesine başlamadan hemen önce alanında uzman bir doktora danışılması oldukça önemlidir. Özellikle hamileler, diyabet hastaları, sığır- tavuk etine alerjisi olanlar ve emziren anneler bu ürünler nedeni ile istenmeyen etkilerle karşılaşabilmektedir.
Kolajeni Korumak İçin Yapmanız GerekenlerSağlıklı kalabilmek için bazı yaşam tarzı değişiklikleri gerçekleştirmeniz gerekmektedir. Kendi kolajeninizi korumak için dikkat etmeniz gereken bazı hususlar mevcuttur. Bunlardan şu şekilde bahsedebiliriz;
Düzenli egzersiz yapın Sağlıklı ve dengeli beslenin Vücudunuz için gerekli olan protein vitamin ve mineralleri gerçek gıdalardan sağlamaya çalışın Sigarayı bırakın ve uykunuzu düzenli tutun Kemik suyu, yumurta, fasulye, balık gibi yiyecekler tüketmeye özen gösterin Derinizde kolajen üretimini uyaran dermapen, dermaroller, PRP ve lazer gibi uygulamaları bir uzman tarafından yaşa ve ihtiyaca göre seçerek düzenli olarak uygulayın.