Akran Zorbalığı Nedir?
Akran Zorbalığı Nedir? Türk Dil Kurumu ''zorba'' sözcüğünü, gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan kimse olarak tanımlıyor
Akran Zorbalığı Nedir?
Türk Dil Kurumu ‘’zorba’’ sözcüğünü, gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan kimse olarak tanımlıyor. Tanımdan da anlaşılacağı üzere zorbalık davranışında aslında bir güç dengesizliği söz konusu. Karşınızdaki, size sizden daha güçlü olduğunu ve sizin onun tahakkümü altında olduğunuz hissini veriyor.
Bu tarz saldırganca davranışlar, maruz kalana oldukça derin zararlar verebilir ve yoğun bir strese yol açabilir ve bu kişinin tüm yaşamını olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla, gençler arasında yaşanan akran zorbalığının boyutlarını fark etmek ve çözüm yollarını belirlemek sağlıklı bireyler yetiştirebilmek için oldukça önemlidir.
Akran zorbalığı aynı ya da benzer yaş grubundaki çocukların tek başına ya da gruplar halinde bir başka çocuğa düzenli bir şekilde sözel, fiziksel, sosyal, cinsel ve son dönemde yoğun olarak siber alanlarda şiddet uygulaması olarak tanımlanıyor; bu olaylar genellikle şaka olduğu iddia edilerek başlıyor, durum giderek ciddileşiyor. Durumun ciddiyetini açıklamak gerekirse; yapılan çalışmalar akran zorbalığına uğrama ve genç yaşta intihar etme arasında ciddi bir korelasyon olduğunu ortaya koyuyor.
Yaygın olarak diğerlerinden “farklı” olarak değerlendirilen çocuklar zorbalığa maruz kalır. Dil, din, ırk ve fiziksel görünüm bu farklılıklara örnek olarak verilebilir. Bunun yanında çocuğun diğerlerinden çalışkan olması, içine kapanık ve sessiz olması da zorbalığa uğrama ihtimalini arttırmaktadır. Yapılan araştırmalara göre erkek çocukların kız çocuklara oranla daha çok zorbalık yaptığı ve zorbalığa uğradığı söylenebilir. Ayrıca erkek çocuklarının fiziksel zorbalığı tercih ederken, kız çocuklarının daha çok sözel ve sosyal zorbalığa başvurduğu da bulgular arasındadır.
Gençler bir yandan internetin sınırsız kaynakları ve kendi sınırlı kaynakları arasında sıkışmış durumda hissediyorken bir yandan da zorba davranışlardan kaynaklanan günlük sıkıştırılma durumuyla başa çıkmaya çalışıyor ve bazen bu durum geri döndürülmesi çok zor travmalara yol açıyor.
Hâlbuki sağlıklı bir toplumda yaşamak için en başta önemsenmesi gerekenler çocuklar ve gençler; onlar geleceğin yetişkinleri ve toplumun temel taşları. Geçmişte zorbalığa maruz kalan çocukların ileride zorba birer yetişkin olma ihtimallerinin arttığını bilmek durumun ciddiyetini fark etmemize yarar mı bilmiyoruz.
• Fiziksel Zorbalık : Saç çekme, itme, yumruk atma, tehlikeli aletlerle saldırma gibi fiziksel olarak zarar vermeyi içerir.
• Sözel Zorbalık: İftira atma, hakaret etme, lakap takma, fiziksel özelliklerle dalga geçme gibi sözel olarak zarar vermeyi içerir.
• Sosyal Zorbalık: Gruptan dışlama, yalnız bırakma, görmezden gelme gibi davranışları içerir.
• Cinsel Zorbalık : Cinsel temasta bulunmaya çalışma, cinsel içerikli sözler söyleme gibi sözel veya fiziksel olarak tacizde bulunma davranışlarını içerir.
• Siber Zorbalık : İnternet ortamında kişiyi küçük düşürme, izinsiz olarak çekilen fotoğraf ve videoları yayma, hakaret içerikli mesajlar gönderme ve paylaşımlar yapma gibi davranışları içerir.
Fiziksel zorbalık, saç çekmeden yumruk atmaya uzanan bir fiziksel zarar vermeyi içeriyor. Sözel zorbalık; laf atma, dalga geçme, iftira atma ve lakaplar takma gibi özellikler gösteriyor. Sosyal zorbalığın en önemli belirtecinin maruz kalanı yalnız bırakma ve dışlama olduğu anlaşılıyor. Cinsel zorbalık hem fiziki olarak cinsel teması hem de sözel olarak cinsel içerikli sözler söylemeyi içeriyor.
Özellikle son dönemde, siber zorbalığın, gençlerin kendisini korumasını daha da zorlaştıran bir zorbalık çeşidi olarak karşımıza çıktığı görülüyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri siber zorbalığı yeni bir hastalık türü olarak tanımlıyor. Bu türde kullanılan zorbalık; aletleri aramalar, ses kayıtları, mesajlar, fotoğraf ve video kayıtları oluyor; başka birisi tarafından ele geçirilen bu kayıtlar internet ortamında yayılıyor ve maruz kalanı küçük düşürmeyi hedefliyor.
Akran zorbalığı ile baş etme yollarını bulabilmek ve "Akran zorbalığı nasıl önlenir?" sorusuna cevap verebilmek için öncelikle zorbalığı fark edebilmek gerekiyor. Bir çocuk zorbalığa maruz kalıyorsa hem fiziksel hem de psikolojik açıdan birçok belirti gösterecektir.
Yaşanan yoğun stres nedeniyle karın ağrıları, yorgunluk, isteksizlik, baş ağrıları ortaya çıkabilir. Çocuk depresif belirtiler göstermeye başlayabilir, içine kapanır, kendine olan güveni azalır ve sosyal anksiyete gelişebilir. Okula gitmek istemeyebilir ya da okulda maruz kaldığı davranışı evde göstererek bu durumla başa çıkmaya çalışabilir.
Sizin Çocuğunuz da Zorba Olabilir Mi?Bir çocuğun zorba olmasının altında genelde öğrendiği davranışlar yatmaktadır. Çocuğun ilk öğretmenleri ise aileleridir. Aile içinde çocuğa rol model olanların hem birbirlerine hem de çocuğa nasıl davrandığı çocuğun da davranışlarını belirler. Diğer yandan ailesi tarafından ihmal edilen çocuklar ailenin dikkatini çekmeye çalışıyor olabilirler, fazla kontrolcü ailelerde ise çocuk zorbalık göstererek birey olmaya çalışıyor olabilir. Bu nedenle ailelerin çocuklarına nasıl davrandığını gözden geçirmelerinde fayda var.